Ebeveynliğin en zor anı: Dünyada en sevdiğiniz kişinin sizi ‘en kötü’ ilan ettiğinde.
- Ekrem Başarı

- 22 Ağu
- 2 dakikada okunur
Belki de “Sen en kötüsün!” cümlesini duydunuz.
Sinir bozucu, şaşırtıcı ve hatta incitici.

Bugün paylaşacağım bakış açıları, gerginliği azaltırken bağınızı güçlendirebilir.
1. Duygularını İfade Edebilen Bir Çocuk Yetiştiriyorsunuz
Modern ebeveynlikte çoğumuz değerli bir şey yapıyoruz:
Çocuklarımıza nasıl hissettiklerini soruyoruz.
Onları duygularını dile getirmeye teşvik ediyoruz.
Görülmenin ve duyulmanın güvenli olduğunu öğretiyoruz.
Bu çok kıymetli bir çalışma ve işe yarıyor.
Ama işin zor kısmı şu:
Çocuğumuz hoşumuza gitmeyen bir duyguyu dile getirdiğinde ne oluyor? “Sen kötüsün” dediğinde aslında o anın sıcağında hayal kırıklığını, üzüntüsünü ya da çaresizliğini ifade ediyor.
Unutmayın: Bu, ebeveynliğinizin objektif bir değerlendirmesi değil, çocuğun duygusal dürüstlüğü.
2. Kişisel Algılamayın
İlk tepkiniz gücenmek, nutuk çekmek ya da kendinizi savunmak olabilir. Bu çok normal, ama çoğu zaman gerginliği artırır.
Oysa çocuğunuzun aslında demek istediği şudur:
“Güçsüz hissediyorum.”
“Hayal kırıklığına uğradım.”
“Sinirlendim.”
“Kırıldım.”
“Kötü” kelimesi, bunları dile getiremediğinde kullandığı güçlü bir işarettir.
Sizin işiniz, onları yanıldıklarına ikna etmek değil. Sakin, tutarlı ve güven veren şekilde kalmak.
3. Tepkiselliğin Üstesinden Gelin
Bir güç mücadelesine girmek yerine şöyle demeyi deneyebilirsiniz:
“Hmm, kötü davrandığımı düşünmüyorum ama şu anda ciddi olduğunu ve bundan hoşlanmadığını görebiliyorum.”
Ya da:
“Bana ‘Hayır demenden hoşlanmıyorum’ diyebilirsin. Ben de ‘Anlıyorum’ derim. Ama bazen yine de hayır demem gerekiyor, bu gerekli.”
Bu tür yanıtlar çocuğunuza şunları öğretir:
Duygularının geçerli olduğunu,
Sizin sınırlarınızı koruyabildiğinizi,
Hayal kırıklığını daha net ve saygılı şekilde ifade etmenin mümkün olduğunu.
Yani, hem dik duruyorsunuz hem de duygusal olarak yanında kalıyorsunuz.
4. Peki Ya Gerçekten Kötü Davrandıysanız?
Hepimizin kontrolünü kaybettiği, sesini yükselttiği ya da sert konuştuğu anlar olur. Bu çok insani.
Önemli olan, sonrasında ne yaptığımızdır.
Şöyle diyebilirsiniz:
“Haklısın, az önce nazik değildim. Özür dilerim. Sakinleşmek için biraz ayrılacağım, sonra yeniden konuşalım.”
Bu dürüstlük, çocuğunuza şunu öğretir:
Hata yapmak insanidir.
Sorumluluk almak önemlidir.
Onarmak, bağ kurmanın bir parçasıdır.
Ve bu beceriler, hiç sesinizi yükseltmemenizden çok daha değerlidir.
Kısacası, çocuğunuz “Sen kötüsün” dediğinde aslında size ihtiyaç duyduğu bir mesaj gönderiyor. Siz de bu anları bağ kurmak, öğretmek ve birlikte büyümek için bir fırsata dönüştürebilirsiniz.
Ekrem BAŞARI
Eğitim DANIŞMANI



Yorumlar