top of page

Zorluk, Hata Yapma Korkusu, Zafer: Başarının Anahtarı Olarak Growth Mindset

Learning Pit | James Nottingham
Learning Pit | James Nottingham

Matematik problemiyle karşılaştığınızda, yeni bir beceri öğrenmeye çalıştığınızda veya zorlu bir görevle yüzleştiğinizde ilk tepkiniz ne oluyor? Eğer zihninizde bir endişe bulutu beliriyor ve "Bunu yapamam" sesi yükseliyorsa, yalnız değilsiniz. Ancak ya bu zorlanma anları, beyninizin en verimli çalıştığı, en güçlü bağlantıları kurduğu anlarsa?


Modern nörobilim ve eğitim psikolojisi, zorluğun değerini ve büyüme zihniyetinin başarıdaki kritik rolünü ortaya koyuyor. Hatalar bir son değil, tam aksine gerçek öğrenmenin başladığı yerdir.


ree

Büyüme Zihniyeti ve Sabit Zihniyet: Beyniniz Hatalara Nasıl Tepki Veriyor?


Stanford Üniversitesi psikoloğu Carol Dweck'in öncülük ettiği araştırmalar, zihniyetimizi iki ana kategoriye ayırır:


  • Sabit Zihniyet (Fixed Mindset): Zeka ve yeteneklerin doğuştan geldiğine ve değiştirilemeyeceğine inanır. Bu zihniyetteki bireyler için hatalar, kişisel yetersizliğin bir kanıtıdır ve genellikle zorluklardan kaçınırlar.

  • Büyüme Zihniyeti (Growth Mindset): Zeka ve yeteneklerin çaba, öğrenme ve sebat yoluyla geliştirilebileceğine inanır. Bu zihniyete sahip olanlar, mücadeleyi ve hataları birer öğrenme fırsatı olarak görürler.


EEG (elektroensefalografi) çalışmaları bu ayrımı somut olarak kanıtlar. Büyüme zihniyetine sahip insanlar bir hata yaptıklarında, beyinlerindeki hata düzeltme ve geri bildirime odaklanmayı gösteren nöral sinyaller çok daha aktiftir. Kısacası, beyinleri adeta "Burada öğrenilecek bir şey var!" diye bağırır.


ree


Hatalardan Doğan Başarı: Stanford'dan Julie'nin İlham Veren Hikayesi


Stanford öğrencisi Julie, istatistik dersinde yaşadığı yoğun kaygı nedeniyle başarısız oluyordu. Her testten sonra umutsuzluğa kapılıyordu. Ancak öğretmeni, testleri bir son olarak değil, bir başlangıç olarak görmelerini sağladı. Öğrencilerden, yanlış yaptıkları her soruyu gözden geçirip üzerine alternatif çözüm yolları geliştirmelerini istedi.


Julie, bu yaklaşımı benimsedi. Hatalarının üzerine inatla giderek, anlamadığı noktaları çözmeye çalıştı. Bu çabaları sonuç verdi ve final sınavından A– alarak dersi başarıyla tamamladı. Julie'nin hikayesi, hataların cezalandırılmadığı, aksine öğrenme fırsatına dönüştürüldüğü bir ortamın ne kadar güçlü olabileceğinin canlı bir kanıtıdır.



ree

Mücadeleyi Bir Kültür Haline Getirmek: Japon Sınıflarından Dersler


Japonya'daki eğitim yaklaşımı, mücadeleye verdiği değerle dikkat çeker. Bir Japon matematik sınıfında, öğretmen tahtaya zorlu bir problem yazar ve öğrencilerin bu problem üzerinde grupça tartışmalarını, farklı yollar denemelerini izler. Amaç, doğru cevabı hemen bulmak değildir. Amaç, düşünme sürecinin kendisidir.



  • Hatalar Paylaşılır: Bir öğrenci yanlış bir çözüm sunduğunda, bu bir utanç kaynağı olarak görülmez. Aksine, öğretmen hatayı tahtaya yazar ve tüm sınıfla birlikte "Bu düşünce neden mantıklı geldi?" ve "Bu bizi nereye götürür?" gibi sorularla tartışır. Hata, değerli bir pedagojik araca dönüşür.


  • Düşünmeye Ayrılan Zaman: Araştırmalar, Japon öğrencilerin ders zamanının %44'ünü yeni konseptler üzerinde düşünerek ve mücadele ederek geçirdiğini gösterirken, ABD'deki öğrencilerin bu şekilde geçirdiği zamanın %1'den az olduğunu ortaya koyuyor. Türkiye için de benzer bir durumun söz konusu olduğunu düşünüyorum.


Bu kültür, öğrencilere zorlanmanın öğrenme sürecinin doğal ve değerli bir parçası olduğunu öğretir.


ree

Gelişim Odaklı Zihniyet Nasıl Geliştirilir? Öğretmenler ve Ebeveynler İçin Stratejiler


İster bir eğitimci, ister bir ebeveyn olun, çocuklarda ve öğrencilerde büyüme zihniyetini desteklemek için atabileceğiniz somut adımlar vardır:


  1. Beynin Nasıl Çalıştığını Anlatın: Öğrencilere, zorlandıklarında ve hata yaptıklarında beyinlerinin yeni nöral bağlantılar kurarak kelimenin tam anlamıyla güçlendiğini anlatın. Bu biyolojik gerçek, mücadeleye bakış açılarını değiştirir.

  2. Metaforlar Kullanın: "Öğrenme Çukuru" (The Learning Pit) gibi görsel metaforlar, öğrencilerin zorluğun geçici olduğunu ve içinden geçerek daha yükseğe çıkacaklarını anlamalarına yardımcı olur.

  3. Hataları Kutlayın: Sınıfta veya evde "Haftanın Favori Hatası" gibi etkinlikler düzenleyin. Hataları paylaşmayı ve onlardan öğrenmeyi normalleştirin ve takdir edin.

  4. Övgünüzü Dikkatli Seçin: "Çok zekisin!" gibi sabit özelliklere odaklanan övgüler, sabit zihniyeti tetikler. Bunun yerine, çabayı ve süreci övün: "Bu problemi çözmek için ne kadar çok emek verdiğini ve farklı stratejiler denediğini gördüm, harika!"

  5. Erişilebilir Ama Zorlayıcı Görevler Verin: "Düşük taban–yüksek tavan" (low floor–high ceiling) olarak adlandırılan görevler, her öğrencinin kendi seviyesinde başlayabilmesine olanak tanırken, aynı zamanda ileri düzeyde düşünme ve zorlanma fırsatı sunar.


Değerlendirmeyi Yeniden Şekillendirin: Süreç içindeki hataları cezalandırmak yerine, onları öğrenme kanıtı olarak görün. Değerlendirme, öğrencilerin nerede olduklarını ve nasıl ilerleyebileceklerini gösteren bir yol haritası olmalıdır.


ree

Tarihten Bir Kanıt: Fermat'ın Son Teoremi ve Hataların Gücü


Mücadelenin değeri sadece sınıflarla sınırlı değildir. Matematikçi Andrew Wiles, çocukken karşılaştığı Fermat'nın Son Teoremi'ni çözmeye hayatının yıllarını adadı. Çözümünü dünyaya sunduktan kısa bir süre sonra, içinde kritik bir hata olduğunu fark etti. Yıkılmak yerine, bir yıl boyunca bu hatanın üzerine giderek çalıştı ve sonunda 350 yıllık bu problemi kesin olarak çözdü. İlginç bir şekilde, Wiles'ın bu süreçte yaptığı hatalar, matematiğin yepyeni alanlarının doğmasına yol açtı.


Bu hikaye, en parlak zihinlerin bile hatalar yoluyla ilerlediğini ve bazen en büyük keşiflerin, beklenmedik yanlış adımlardan doğduğunu gösteren güçlü bir kanıttır.


ree

Özet: Başarıya Giden Yol Mücadeleden Geçer


Zorlukla ve hatalarla karşılaştığımız anlar, zayıflık anları değil, beynimizin en aktif olduğu ve en kalıcı öğrenmenin gerçekleştiği anlardır. Gelişim odaklı bir zihniyet benimseyerek;


  • Mücadeleyi bir güçlenme anı,

  • Hataları ise birer hediye olarak görebiliriz.


Öğretmenler, ebeveynler ve öğrenciler olarak bu kültürü benimsediğimizde, sadece notları değil, öğrenme sevgisini, dayanıklılığı ve gerçek potansiyelimizi de yükseltiriz. Başarı, zorluktan kaçarak değil, onunla cesurca yüzleşerek gelir.



Yazar Hakkında


Ekrem BAŞARI, eğitim teknolojileri ve gamification temelli öğrenme alanlarında uzmanlaşmış bir stratejik eğitim danışmanıdır. Özellikle K12 çağındaki çocukların öğrenme motivasyonunu artırmaya yönelik projeler geliştirir. Türkiye'de ve globalde çeşitli özel kurumlarla çalışarak yüzlerce öğrenciye ulaşan Ekrem BAŞARI, aynı zamanda matematiksel düşünmenin küçük yaşta nasıl şekillenmesi gerektiği üzerine içerikler üretir. Kurucusu olduğu Matematik KULÜBÜ üye öğrencileriyle, ortaokul çağındaki kardeşi ve yeğenleriyle geçirdiği zamanlar, hem akademik hem de pedagojik perspektifine sahada derinlik kazandırır. Öğrenmenin bir oyun gibi hissettirilmesi gerektiğine inanır; bu yüzden hazırladığı programlar, çocukların merakını ve içsel motivasyonunu tetikleyecek şekilde tasarlanır.


ree


 
 
 

Yorumlar


bottom of page