En İyi Olmak: Rekabet ve Yüksek Başarı Psikolojisi

Olimpiyat şampiyonumuz Mete Gazoz bir röportajında yetenek sizi ortalama insanların üzerine çıkarır, çalışmak ise sizi yeteneklilerin de üzerine çıkarır, demişti. Başarıda çalışmanın etkisi %90, yetenek ise %10'dur.

Tabi bugün başarılı olma değil, en iyi olma yolculuğundan bahsediyoruz. Ele almamız gereken 4 başlık var. Bu başlıklara geçmeden önce "Başarı" ile "en iyi olma" durumunu birbirinden ayırmak istiyorum. En iyi olmak demek bir rekabetin kazananı olmak anlamına gelir.

Bazıları için başarı tanımı bu olabilir, bazı tehlikeli patikalar dışında bunun böyle olmasında hiç bir problem yok. Ve zirveye ulaşmak, orada kalmakla ilgili olan yol şans eseri olacak bir şey asla değildir. Çocuktan daha çok çocuğun çevresi ile ilgilidir.

Mete Gazoz'un babası, eski millî okçu Metin Gazoz, annesi İstanbul Okçuluk Kulübü başkanı Meral Gazoz'dur. Uygun yaşa geldiğinde eğitimlere başlamış ve yüzme, piyano gibi yan dallarda okçuluk ile ilgili ihtiyacı olan farklı yeteneklerini geliştirmiştir.

Yarışmalar sırasında sadece hedefe ok atmak değil, rakipleri ile işin içine antrenörlerinde katıldığı ciddi bir psikolojik savaş dönmektedir. Final stresi, onca seyircinin ve dünyanın önünde antrenmanlardaki performansı ve belki de daha fazlasını sergileyebilmek de ayrı bir beceridir ve çalışılması, yarışmacının buna hazırlanması gerekir.

Benzer dinamikler üst düzey rekabetin olduğu hemen hemen tüm alanlarda aynı şekilde korunmaktadır. Bunlardan ilki "Odaklanma"dır.

Çocuğun da bu süreçte ona eşlik eden kişilerin de belirlenen ortak hedef ve strateji doğrultusunda odağı koruması, enerjilerini tamamen hedefe yoğunlaştırması gerekir. Bunu başarabiliyorsanız ne mutlu, günlük hayatın akışı ve özellikle teknoloji gibi çeşitli nedenlerle insanların %80 bunu uzun süreli yapamıyor, çoğu zaman unutuyorlar.

İkinci başlık ise değerlerle uyum ve motivasyondur. Ne yapıyorsanız, bunu neden yaptığınız önemlidir. Kişisel değerlerimizle örtüşen hedefler belirleyerek uzun vadeli motivasyon yaratabiliriz. İnsanlık hali ve bu süreçte olumsuz bir çok şey başımıza gelebilir, bu psikolojinin iyi yönetilmesi önceliklidir.

Bu ilk iki başlıkta tam olarak çocuk ile uyum halinde olmamız ve hiç çatışmaya mahal vermeden, inatlaşmadan, ilişkilerimizi ve bağlarımızı en üstte tutarak ve sürekli empati halinde ilerlememiz gereken yerler. Genelde bir çok ebeveynin koptuğu kısım da bu oluyor. Bunu başarabilirseniz kendinizi kutlayın, %90 kişinin önüne geçtiniz.

Üçüncüsü "Temel alışkanlık döngüleri ve rutinlerin oluşması", Deneyim Odaklı Eğitim: Gamification webinar serimizde bu ayın sonunda ele alacağımız bu konu artık kişinin bir plan doğrultusunda doğru alışkanlıklarla çalışma yaptığı bir süreç. Bir anda iyi olmayı beklemiyoruz, bazen inişler ve çıkışlar olsa da her hafta bir önceki haftadan daha iyi olmayı ve genel bir yükseliş trendi yakalamayı hedefliyoruz. Tek ve gerçek rakibimiz kendimiziz, sabah uyanan kişi ile akşam yatan kişinin aynı olmaması tek derdimiz.

Başarılı bir öğrencinin yolculuğu!

İlk iki aşamayı doğru bir şekilde ele alıp belirli bir seviyeye ulaşmadan bu aşamaya geçmeye çalışan ailelerin genel şikayeti hep bizim zorlamamızla bir şeyler yapıyor yoksa hiç çalışmıyor şeklinde oluyor.

Bu kısmı da hallettiniz mi? Tebrikler %99'dan daha iyisiniz.

Son aşama ise değişim ve adaptasyon becerisi olur. Bu özellikle günümüz hızlı değişen dünyası için vazgeçilmez olsa da, çocuklarımız için de çok önemli. Eğitim sisteminde sürekli değişiklikler olduğu gibi, sizlerin hayatında da farklı değişiklikler olabilir. Buna adapte olmak, uyum sağlamak, hesapta olmayan durumlarda esneklik gösterebilmek vazgeçilmezdir.

Bu süreçte çocuklarınızla hayat boyu sürecek güzel hatıralarınızın birikmesini diliyorum.