top of page

Öğrenmede Ustalaşmanız Gereken 6 Düşünme Seviyesi


Her öğrencinin veya her yaştan öğrenicinin ustalaşması gereken altı seviye veya düşünme türü vardır ve bu altı seviyenin her biri farklı bir sonuç seviyesine yol açar. Ne yazık ki, birçok öğrenci bu ilk birkaç düşünme seviyesinde takılıp kalır ve en iyi sonuçlara ulaşmakta zorlanmalarının nedeni yanlış seviyede düşünmeleridir.

Bu makale, öğrenme verimliliğinizi artırmanıza yardımcı olacak bu altı düşünme seviyesini ve bunları nasıl uygulayacağınızı detaylandıracaktır.


Bloom'un Revize Edilmiş Taksonomisi ve Düşünme Seviyeleri


Bu düşünme seviyeleri, ilk olarak 1956'da yayınlanan ve 2001'de revize edilen Bloom'un Revize Edilmiş Taksonomisi adlı bir çerçevede açıklanmıştır. 70 yaşında olmasına rağmen, çoğu öğrencinin hiç duymadığı en hafife alınan ilkelerden biridir. Sınav yazarları ve eğitimciler tarafından müfredat oluşturmak ve öğrencileri değerlendirmek için kullanılan bu taksonomi, sizin de öğrenme sürecinizi optimize etmenize yardımcı olabilir.

İşte o altı seviye:


1. Hatırlama (Remember)


Bu seviye, bilgiyi ezberlemekle ilgilidir. Çok fazla tekrar okuma, yeniden yazma ve ezberleme içerir. Genellikle sıkıcı ve yorucu hissedilebilir. Bu, çoğumuzun lisede ders çalıştığı yöntem olabilir ve bu yüzden ders çalışmaktan nefret etmemize neden olmuş olabilir. Bu düşünme seviyesi, bilgiyi "kusma" (regurgitate) sonucunu doğurur; yani sadece gerçekleri listeleme, tanımlama ve belirtme yeteneği kazandırır. Ancak şaşırtıcı bir şekilde, bu seviye bilgiyi uzun süre akılda tutmak için çok etkili bir yol değildir.


2. Anlama (Understand)


İkinci öğrenme seviyesi, öğrendiğiniz şeyi beyninize tekrar tekrar sokmak yerine gerçekten kavramaya çalışmaktır. Bu seviyeye "anlama" denir. Burada niyetiniz önemlidir. İki kişi aynı tekniği uyguluyor gibi görünse de (örneğin, ders kitabını okuma), zihinsel olarak farklı niyetlere sahip olabilirler. Birinci seviyedeki kişi sadece ezberlemek için okurken, ikinci seviyedeki kişi anlamak ve kavramak için okur. Bu seviyede, bir kavramı veya süreci açıklamanızı gerektiren soruları yanıtlayabilirsiniz. Bu tür sorular, üniversitenin ilerleyen dönemlerine kadar çoğu değerlendirmenin büyük bir kısmını oluşturur.


3. Uygulama (Apply)


Üçüncü seviye, öğrendiklerinizi problemleri çözmek için kullanmaktır. Bu seviyeye "uygulama" denir. Uygulama, bilginizi sorunları çözmek için kullanmanın birçok farklı yolunu içerir. Basit problemler (örneğin, matematikte bir formülü doğrudan kullanma) ve daha ileri problemler (birden fazla kavramı belirli bir sırayla uygulamanız gereken stratejik düşünme gerektirenler) vardır. Üçüncü seviyede, genellikle "birebir" problemleri çözebiliriz; yani, bir kavram öğrendiğinizde ve problem o kavramı çözmeyi gerektirdiğinde. Bu seviyeye ulaşmak için bolca soru çözmek ve pratik yapmak önemlidir.


4. Analiz Etme (Analyze)


Dördüncü düşünme seviyesi, daha yüksek düzeyde öğrenme alanına girer ve karşılaştırma ve karşıtlık üzerine odaklanır. Benzerlikleri ve farklılıkları aramayı içerir. Bu seviyeye "analiz etme" denir. Bilgiyi tek başına değil, başka bir bilgi parçasıyla ilişkili olarak incelediğimiz ilk zamandır. Venn şemaları, tablolar oluşturma, benzerlikleri ve farklılıkları açıklayan özetler yapma ve zihin haritaları kullanma gibi sayısız teknik bu seviyede yardımcı olur. Bu seviyede düşünmek, daha fazla zihinsel çaba gerektirir ve daha derin bilgi ve daha güçlü bellek oluşumunu sağlar.


5. Değerlendirme (Evaluate)


Beşinci düşünme seviyesi, en iyi öğreniciler içindir ve "yargılama" ile ilgilidir. Dördüncü seviyede analiz ettik, karşılaştırdık ve karşılaştırdık, benzerlikleri ve farklılıkları bulduk. Beşinci seviyede ise "Peki ne olmuş? Ne önemi var? Neden önemli?" gibi sorular sorarız. Bu seviyeye "değerlendirme" denir ve bu seviyede düşünmeyi öğrenmek, "önceliklendirme" sonucunu doğurur. Bu seviyede, sonuçlar çıkarır ve bunları gerekçelendirmemiz gerekir. Sadece benzerlikleri ve farklılıkları bilmek yeterli değildir; bu bilgiyi bir karar vermek için kullanmalıyız. Beşinci seviye düşünme çok daha fazla çaba gerektirir ve materyal arasında ileri geri giderek, "Bu neden önemli? Her şeyle nasıl uyuyor? Neden umursamam gerekiyor?" gibi soruları yanıtlamaya çalışırken doğru yaptığınızı anlayacaksınız. Bu seviye, üniversitenin ikinci ve üçüncü yıllarında ve lisansüstü çalışmalarda karşılaşacağınız türden soruları içerir.


6. Yaratma (Create)


Altıncı seviye, bir hipotez oluşturmakla ilgilidir. Zaten bildiğiniz bilgilerden yeni ve özgün bilgiler sentezlemektir. Bu seviyeye "yaratma" denir ve bu seviyede "hipotez kurma" sonucunu doğurur. Bu seviye, bilginizle herhangi bir şey üretmeniz gereken her durum değildir. Yalnızca bilginizde cevabın mevcut olmadığını düşündüğünüz bir şey için bir cevap yaratıyorsanız altıncı seviyedir. Bir boşluğu tanımlıyor ve bildiklerinize dayanarak potansiyel bir cevap yaratıyorsunuz. Bu seviye, çoğu insan için daha az önemlidir çünkü en yüksek eğitim seviyelerinde veya mesleğinizde değilseniz, çoğu insan günlük yaşamlarında beşinci seviyede sürekli olarak performans gösterebildiğinde zirvede olacaktır.


Daha Yüksek Düşünme Seviyelerine Ulaşmanın Daha İyi Yolu


Daha yüksek seviyelere ulaşmak için iki farklı yöntem vardır. İlk yol, en alttan başlayıp her seviyeyi yukarı doğru ilerletmektir: önce hatırlarsınız, sonra anlarsınız, sonra uygularsınız, sonra analiz edersiniz vb. Bu mantıklı gelse de, çoğu insan için işe yaramaz çünkü çok zaman alıcıdır ve çoğu kişinin beşinci seviyeye ulaşmak, bırakın ustalaşmayı, yeterli zamanı yoktur.


Araştırmalarda "bilgi çürümesi" olarak adlandırılan bir olgu vardır; bu, hafızanın bir unutma eğrisine sahip olması nedeniyle zamanla bilgileri unutmamız anlamına gelir. İkinci ve üçüncü seviyelerde çalışırken, birinci seviyedeki bilgimiz yavaş yavaş çürür ve unuturuz. Bu nedenle, seviyeleri yukarı doğru ilerlemek yerine, zamanımızın çoğunu sürekli unuttuğumuz şeyleri yeniden öğrenmekle geçiririz.


Daha yüksek seviyelere ulaşmanın daha iyi yolu, birinci seviyeden başlayıp yukarı çıkmak yerine, beşinci seviyeden başlamak ve aşağı inmek olacaktır. Bunun nedeni, beynimizin bilgiyi daha güçlü bir şekilde işleyip belleği birinci seviyeden daha güçlü bir şekilde beşinci seviyede oluşturmasıdır. Gözümüzü zirveye diktiğimizde, beynimiz aslında alt seviyelerdeki sonuçları yol boyunca bir yan etki olarak doldurur ve başarır.


Materyali kusmak için öğrenmeye çalışıyorsak, beynimiz bilgiyi otomatik olarak karşılaştıramaz veya önceliklendiremez. Ancak karşılaştırmaya ve önceliklendirmeye çalışıyorsak, daha iyi bir hafıza kazanırız, böylece gerektiğinde bilgiyi kusabilir, açıklayabilir ve sorunları çözebiliriz.


Bu, ders çalışmaya başladığınızda, hatırlamaya veya anlamaya odaklanmayın. Dikkatinizin çoğunu, sizi ilk etapta anlamaya ve analiz etmeye zorlayan "değerlendirmeye" odaklayın. Bu daha fazla zihinsel çaba gerektirir, ancak daha az unutarak büyük karşılığını verir.


Bu makale, öğrenme sürecinizde size rehberlik etmesi ve daha etkili bir şekilde öğrenmenize yardımcı olması için Bloom'un Taksonomisi'nin güçlü ilkelerini kullanmanızı teşvik etmektedir.


Bu video ve daha fazlası için https://www.youtube.com/watch/1xqerXscTsE adresini ziyaret edebilirsiniz.

 
 
 

Yorumlar


bottom of page