Gelişim Zihniyeti Kocaman Bir Klişe mi?

Bu kavram gerçekten yenilikçi mi?

Kültürümüz, risk alma ve azmi vurgulayan "Göze almak", "Her işte bir hayır vardır", "Elini taşın altına sokmak", “Kervan yolda düzülür” gibi özdeyişlerle doludur.

İlginç bir şekilde, Amerika ve İtalya da dahil olmak üzere birçok kültürde de benzer ifadeler kullanılır.

Sabit zihniyetli kişilerin bu özdeyişleri ne kadar farklı yorumladığı dikkat çekicidir.

Onlar için bu sözler, "Risk almazsan, kaybın olmaz", "Başarısızlık yetenek eksikliğini gösterir" ve "Bir şey çok uzun sürerse, belki de senin için uygun değildir" şeklinde tercüme edilir. Bu kişiler, riski ve çabayı, büyüme fırsatları yerine kendi sınırlamalarının potansiyel göstergeleri olarak görürler.

Sabit zihniyetli bireylerin çabadan ve yardım almaktan bu denli kararlı bir şekilde kaçınması gerçekten de şaşırtıcıdır.

İnsanların risk ve çabaya bakış açılarının doğrudan sahip oldukları zihniyetlerden kaynaklanması oldukça dikkat çekicidir.

Araştırmalar gösteriyor ki, gelişim odaklı büyüme zihniyeti, bireylerde zorluklara ve çabaya karşı özel bir takdir yaratıyor.

Bu, tesadüfen oluşan bir tutum değildir. İnsanlar büyüme zihniyetini benimsediklerinde, zorluklara değer vermeyi ve çabanın önemini doğal olarak anlamaya başlarlar.

Tam tersine, bireyler değişmez özelliklere odaklanan sabit bir zihniyeti benimsediklerinde, kaçınılmaz olarak zorluklardan kaçınır ve çabayı anlamsız bulurlar.

Pek çok kişisel gelişim kitabı, "Dünyanın En Başarılı İnsanlarının On Sırrı" gibi başlıklar altında izole ipuçları sunar; ancak bu sırların birbiriyle nasıl bağlantılı olduğunu açıklamaz.

"Daha fazla risk al!" veya "Kendine inan!" gibi bağlantısız öneriler geçici bir ilham kaynağı olabilir, fakat kişisel dönüşüm için uygulanabilir yollar sunmada yetersiz kalır.

Okuyucular kısa süreli bir motivasyon hissetse de, gerçekte başarılı bireylerin "sırlarına" erişemezler.

Bunun yerine, sabit ve gelişim zihniyetlerini anlamaya başladığınızda, bir düşüncenin diğerine nasıl yol açtığını net biçimde göreceksiniz: Niteliklerinizin değişmez olduğuna dair bir inancın, sizi nasıl belirli düşünce ve eylemlere yönelttiğini fark edeceksiniz.

Tam tersine, niteliklerinizin geliştirilebileceğine dair bir inanç ise, sizi bambaşka düşünce ve eylemlere sevk ederek tamamen farklı bir yola sokar.

İşte biz eğitim danışmanlarının "Aha!" deneyimi dediği şey budur.

Bu dönüşümü sadece danışanlarıma yeni bir zihniyet öğrettiğim seanslarımda değil, aynı zamanda çalışmalarımı okuyan ve webinarlarıma katılan insanlardan aldığım sürekli mesajlar ve e-postalarla da görüyorum. Bu geri bildirimler, koçluktan iş liderliğine kadar çeşitli alanlardan geliyor.

Yazar Hakkında

Ekrem BAŞARI, eğitim teknolojileri ve gamification temelli öğrenme alanlarında uzmanlaşmış bir stratejik eğitim danışmanıdır. Özellikle K12 çağındaki çocukların öğrenme motivasyonunu artırmaya yönelik projeler geliştirir. Türkiye'de ve globalde çeşitli özel kurumlarla çalışarak yüzlerce öğrenciye ulaşan Ekrem BAŞARI, aynı zamanda matematiksel düşünmenin küçük yaşta nasıl şekillenmesi gerektiği üzerine içerikler üretir. Kurucusu olduğu Matematik KULÜBÜ üye öğrencileriyle, ortaokul çağındaki kardeşi ve yeğenleriyle geçirdiği zamanlar, hem akademik hem de pedagojik perspektifine sahada derinlik kazandırır. Öğrenmenin bir oyun gibi hissettirilmesi gerektiğine inanır; bu yüzden hazırladığı programlar, çocukların merakını ve içsel motivasyonunu tetikleyecek şekilde tasarlanır.