Çocuklarınızın tatillerde (ve her zaman!) bilmenizi istediği 2 şey!

Hafta sonu tüm hızıyla devam ediyor (İnanabiliyor musunuz!). Ve tatillerle birlikte büyük bir duygu karışımı geliyor: heyecan, minnettarlık, beklenti, stres…

Çocuklarınızın aklınızda tutmanızı isteyeceğini bildiğim ancak kendilerinin size söyleyemediği 2 şeyi sizinle paylaşmak istedim:

Birincisi şu:

Benim (çocuğunuzun) tatillerin gerçekleşmesi için harcanan çaba, zaman, enerji, para ve planlamanın tam kapsamını anlamam imkansız. Kasıtlı olarak nankörlük etmiyorum, sadece sınırlı bir bakış açım var.

Beklentilerimiz çocuklarımızın tepkileriyle uyuşmadığında bunun oldukça hayal kırıklığı yaratıcı (ve sinir bozucu!) olabileceğini biliyorum.

Şunu hayal edin: Çocuklarınıza özel bir kahvaltı hazırlamak ve onları gün boyunca tenis oynamak, buz pateni yapmaya götürmek için erken kalktınız... ve çocuklarınız şöyle bir şey söyledi:

"Pankek mi? Yaaaa ama... ben krep istedim!"

"Tenisi SEVMİYORUM!"

"Yoruldum! Eve gitmek istiyorum!"

Evet, hepimiz bu anları yaşadık, tatil olsun ya da olmasın, ve kesinlikle zorlayıcılar.

Beklentilerimiz vardı ve özel bir anı yaratmak için çok çaba sarf ettik, sadece çocuklarımız mutsuz, sızlanan ya da sadece huysuz görünüyorlardı.

Bu anlarda, çocuklarınızın bilerek nankör olmadığını hatırlayarak kendi hayal kırıklığınızı (ki bu tamamen geçerlidir) doğrulayın.

Ne kadar çok açıklarsanız açıklayın, bunların herhangi birinin gerçekleşmesi için ne kadar çaba gerektiğini anlayamıyorlar.

Sınırlı bir bakış açıları var, sizinle aynı deneyime sahip değiller ve anın tadını çıkarıyorlar, bu yüzden mutlu olduklarında mutlu oluyorlar ve üzgün olduklarında üzgün oluyorlar.

Her anı -iyi ve kötü- olduğu gibi kabul etmeye hazır olun ve çocuklarınızın o andaki normal duygularıyla başa çıkmalarına yardımcı olun, böylece hepiniz bir sonrakine geçebilirsiniz ❤️

Çocuklarınızın bilmenizi istediği ikinci şey şu:

Evet, hediyelerden, gezilerden ve planlardan hoşlanıyorum. Ama en çok istediğim şey sizinle gerçek bir bağ kurmak :)

Geçtiğimiz Ebeveyn KULÜBÜ görüşmesinde, bağın oyuncaklar, hediyeler, karmaşık geziler veya büyük planlar yoluyla olmak zorunda olmadığını anlattım.

Gerçek bağ, birlikte güldüğümüz, bir hikaye paylaştığımız, çocuğumuza gerçek ilgi gösterdiğimiz ve birbirimizle ilişki kurduğumuz küçük, günlük anlarda gerçekleşir.

Elbette çocuklarınıza hediyeler alabilirsiniz :) Ama onlara verebileceğiniz en iyi hediyenin ilginiz ve varlığınız olduğunu bilin. Ve bu, küçük, basit jestlerle olur.

Bu yüzden, tatil sezonunda, tüm aktivitelere ve hediyelere ek olarak, çocuğunuza en sevdiği video oyununu sormak ve kulağınıza fısıldadığında gerçek ilgi göstermek için bir dakikanızı ayırın 🙂. Küçük çocuğunuzla birlikte yerde bir kule inşa ederek biraz zaman geçirin ve yıkılırken birlikte gülün.

Bu basit hareketler çok işe yarar.

Umarım bu ipuçları beklentilerinizi uyumlu hale getirmenize ve tatillerin getirdiği baskıyı biraz olsun azaltmanıza yardımcı olur!

Her şeyden önce, öyle hissetmeseniz bile, elinizden gelenin en iyisini yapan iyi bir ebeveyn olduğunuzu bilin.

Ayrıca son günlerimi güzelleştiren aldığım bir mesajı sizinle paylaşmak istedim!

" Ebeveynlerin çoğunun bu sistemin baskısı içinde maalesef çocuklardan çok fazla beklentisi var. Eğer çocuğun sevgi ve güven ortamında özgüveni gelişirse, sorgulamayı ve düşüncelerini açıkça ifade etmeyi bilen bir birey olarak yetişir. Zaten bu akademik başarıyı da bir süre sonra getirir. Önemli olan, bu süreç içinde öğrenmeyi sevmesi, belli alışkanlıkları hayatına entegre edebilmesi ki bu konuda sizinle çok keyifli bir yolculuk içindeler. Akademik başarıdan önce çocuğun hayatta bir duruşunun olması, duyarlı olması, rekabet içindeyken bile başkalarını önemsemesi, birlikte hareket edebilmeyi başarabilmesi çok önemli değerler. Bu değerleri sizinle kazanabileceklerine inancım sonsuz. İyi ki varsınız 🙏🏻" - Dilek

Tüm sevgimle,

Ekrem BAŞARI

Eğitim DANIŞMANI