top of page

Gerçekten Başarılı Olmak İstiyorsanız Bunu Yapmayı Bırakmalısınız | Öğrencilerimize tavsiyelerim

Yoğun aktiviteler günlük yaşamınızı olumsuz etkiler. Üretken olmak için beynimizin doğal eğilimlerine zaman zaman karşı koymamız gerekiyor.


Dikkat dağınıklığı. Can sıkıntısı. Unutkanlık.


Kulağa sıkıcı bir ders gibi mi geliyor? Peki ya bunların düşük değerli görevler yaparken beynimizin gösterdiği tepkiler olduğunu söylesem? Öğrencilik zamanınızdan bu tür işlere alışkınsınızdır: bitmeyen ödevler, yapılacaklar listeleri ve ezberlemeniz gereken sıkıcı bilgiler.


Eğer önemli şeyleri yapmakta zorlanıyorsanız (kolay olanlar yerine), bunu aciliyet etkisi'ne bağlayabilirsiniz: Beyniniz tamamlanmış işlerden hoşlanır, bu yüzden uzun vadede değerli olacak işler yerine hızlıca bitirebileceğiniz görevleri tercih eder.


Basitçe söylemek gerekirse: Sadece meşgul görünmek yerine gerçekten üretken olmak için beynimizin bu eğilimiyle mücadele etmeliyiz.

Öğrencilerin gerçek potansiyellerini ortaya çıkarmak için çeşitli stratejiler geliştirirken, aciliyet etkisi beni rahatsız etti çünkü çok sık görülüyor.


Okul sonrası normal bir günü düşünün. Diyelim ki akşam yemeğinden önce birkaç saatiniz var. Daha önemli bir proje üzerinde çalışmak yerine, yapılacaklar listenizdeki kolay görevleri hızlıca tamamlamayı seçiyorsunuz. Ya da sadece oyun oynuyorsunuz. Bu küçük başarılar size ilerleme hissi verse de, aslında değerli zamanınızı boşa harcıyorsunuz.


Dahası, sınav döneminde stresli olduğunuzda aciliyet etkisi daha da güçlenir. Bu nedenle, zamanınız kısıtlıysa, düşük etkili görevleri en sona bırakmak daha iyi bir stratejidir.



Neden aynı anda birçok şey yapmak başarıya engel olur?


The Guardian dergisindeki bir makalede, beyin bilimci Daniel J. Levitin açık bir şekilde belirtiyor:


"Aynı anda birkaç şeyi yaptığımızı düşünsek de, çoklu görev yapmak sadece bir yanılsamadır."

Öğrenci hayatında sık karşılaşılan bir durum: Ders çalışırken mesajlara bakmak, müzik dinlemek ve sosyal medyayı kontrol etmek. İlk başta bu şekilde daha fazla şey başarıyor gibi hissederiz. Ama gerçek şu ki, dikkatimizi böldüğümüzde aslında her şeyi daha kötü yapıyoruz.


Beyniniz bir dersi anlamaya çalışırken aynı zamanda telefona baktığınızda, iki işten de verim alamazsınız. Bilimsel araştırmalar, sürekli dikkat dağıtıcı şeyler arasında geçiş yapmanın öğrenme kalitenizi düşürdüğünü gösteriyor.


Levitin'in araştırmasına göre, çoklu görev yaptığınızda beyninizde şunlar olur:

  1. Stres hormonu olan kortizol seviyeniz artar

  2. Adrenalin hormonu yükselir ve odaklanmanızı zorlaştırır

  3. Her tamamladığınız küçük görev (bir mesaja bakmak gibi) size dopamin salgılatır, bu da dikkat dağınıklığı döngüsünü güçlendirir


Bu nedenle, WhatsApp bildirimi geldiğinde hemen kontrol etme dürtüsü hissedersiniz. Önemsiz olsa bile, o bildirime bakmak beyninize anlık bir ödül verir.



Düşük etkili görevlere odaklanmak akademik başarınızı engeller


Öğrenci hayatımda birçok zorlukla karşılaştım. Örneğin, son sınavlar yaklaştığında veya büyük bir proje teslim etmem gerektiğinde, stres seviyem yükselirdi. Ancak bu durum beni zamanımı daha akıllıca kullanmaya zorladı.


Bu, beni zaman yönetiminin önemini anlamaya itti. Zamanımı küçük ve önemsiz görevlere harcamak yerine, enerjimi ve kaynaklarımı en önemli şeylere ayırmaya başladım:


  • Derslere aktif katılım sağlamak

  • Etkili çalışma grupları oluşturmak

  • Kaliteli notlar çıkarmak

  • Anlayarak öğrenmek ve bilgiyi uygulamak


Bu önceliklerden sapmamaya özen gösterdim. Tüm Matematik KULÜBÜ üyesi öğrencilerimize de aynı tavsiyeyi veriyorum: Akademik hayatınızda başarılı olmak istiyorsanız, önce yüksek değerli çalışmalara odaklanın.


Düşük etkili görevler (sosyal medyada gezinmek, sürekli telefonu kontrol etmek gibi) zararsız görünebilir, ancak zamanla öğrenme hedeflerinizi zayıflatır ve akademik potansiyelinizi sınırlar.


Kendinize sorun: Eğitim hayatınızdaki öncelikleriniz neler? Hangi dersler veya konular sizi heyecanlandırıyor? Büyük olasılıkla, not almaktan veya ödev listesi yapmaktan çok, bilgiyi anlamak ve uygulamak sizi daha çok tatmin ediyor. Tüm enerjinizi sizi heyecanlandıran ve geleceğinize katkı sağlayacak konulara harcamalısınız.




Sonuç


Belki de akademik başarısızlığınızın en büyük nedeninin motivasyon eksikliği olduğunu düşünüyorsunuz. Ancak asıl sorun bu değil. Gerçek problem, sosyal medyada gezinmek veya gereksiz detaylarla uğraşmak gibi düşük değerli aktivitelere harcanılan zamandır. Çalışma planları yapmak ve düzenli tekrarlar gibi etkili sistemler, dikkatinizi önemli konulara yönlendirmenize yardımcı olacaktır. Sonuçta, eğitim hayatında başarılı olmak, değerli bilgiler edinmek ve bu bilgileri kullanabilmekle ilgilidir. Bunu da ancak zamanımızı ve enerjimizi neye harcadığımızın farkında olarak başarabiliriz.


Yazar Hakkında


Ekrem BAŞARI, eğitim teknolojileri ve gamification temelli öğrenme alanlarında uzmanlaşmış bir stratejik eğitim danışmanıdır. Özellikle K12 çağındaki çocukların öğrenme motivasyonunu artırmaya yönelik projeler geliştirir. Türkiye'de ve globalde çeşitli özel kurumlarla çalışarak yüzlerce öğrenciye ulaşan Ekrem BAŞARI, aynı zamanda matematiksel düşünmenin küçük yaşta nasıl şekillenmesi gerektiği üzerine içerikler üretir. Kurucusu olduğu Matematik KULÜBÜ üye öğrencileriyle, ortaokul çağındaki kardeşi ve yeğenleriyle geçirdiği zamanlar, hem akademik hem de pedagojik perspektifine sahada derinlik kazandırır. Öğrenmenin bir oyun gibi hissettirilmesi gerektiğine inanır; bu yüzden hazırladığı programlar, çocukların merakını ve içsel motivasyonunu tetikleyecek şekilde tasarlanır.


Comentários


bottom of page