Sürekli oyun oynamak istemek
- Ekrem Başarı

- 18 Nis
- 2 dakikada okunur
Geçen gün matematik seansının ortasında bir öğrencim, seans sonunda oynadığımız, o gün öğrendiğimiz konuları tekrar ettiğimiz hem de eğlendiğimiz kahoot oyununa geçmek istedi ve "Neden sürekli onu oynamıyoruz?" diye sordu.
Bu tabii ki bir soru cümlesi değil, gizli bir isyandı.
Çocuklar hâlen dürtüsel dönemde olmaları nedeniyle, özellikle matematik gibi soyut bir alanda çalışırken gerçekten kaybolmuş hissedebiliyorlar. Matematik KULÜBÜ'nde diğer kurumlardan farklı olarak özgürlükçü ve samimi bir ortam sunuyoruz. Bu sayede çocuklar duygu ve düşüncelerini yargılanma korkusu ya da utanç duymadan paylaşabiliyorlar. Bu açık iletişim ortamı, onların iç dünyalarını daha iyi anlamamıza ve ihtiyaç duydukları rehberliği sunmamıza olanak sağlıyor. Çocuğum lisanslı bir futbolcu olduğu için ona futbolda en sevdiği şeyin ne olduğunu sordum. O da "gol atmak" dedi. Ben de "O zaman hiç pas atmasan, hiç top sürmesen, hiç antrenman yapmasan ve sadece gol atsan harika olur, değil mi?" diye sordum ve orada bıraktım.
Daha fazla bir şey söylemedim.
Çocukların problem çözme sanatını benimsemeleri için hazırlanmış, 6 seviyeden oluşan matematik yaz programı kabul sınavına buradan ücretsiz kayıt oluşturabilirsiniz.
Çocuğun gizli isyanını fark etmek ve buna dürtüsellik ve soyut düşünme zorluğu açısından yaklaşmak oldukça etkili bir yöntem.
Siz de kendi öğrencinizle benzer bir diyalog kurarken onun ilgi alanları üzerinden gidebilirsiniz. Öğrencimin en sevdiği şeyi (gol atmak) ve buna ulaşmak için gereken süreci (pas atmak, top sürmek, antrenman yapmak) örnek göstererek matematik gibi soyut bir alandaki gerekli adımların önemini kavramasına rehberlik ettim.
Bu tür somutlaştırmalar, özellikle soyut kavramlarla mücadele eden genç öğrenciler için çok değerli. Kendi ilgi alanlarından kurulan bağlantılar, matematiğin sadece "yapılması gereken" değil, bir amaca hizmet eden anlamlı bir süreç olduğunu kavramalarına yardımcı oluyor.
Konuşmayı kısa tutmak ve orada bırakmak oldukça etkili oluyor. Cevabı doğrudan vermek yerine, öğrenciye düşünmesi için alan açıyor. Böylece futbol ve matematik arasındaki beklenmedik bağlantıyı kendi zihninde kurma fırsatı buluyor.
Bu yaklaşım, Matematik KULÜBÜ’nde benimsediğimiz Gamification’ın motivasyonu artırıcı etkisinin yanı sıra, temel bilgi ve becerilerin geliştirilmesinin önemini de vurguluyor. Oyunlar tekrar ve pekiştirme için harika araçlar olsa da, futbol benzetmesi sayesinde öğrenci, tıpkı pas atmayı ve top sürmeyi öğrenmeden gol atmayı beklemenin gerçekçi olmadığı gibi, matematiğin de sabır ve çaba gerektirdiğini anlayabilir.
Bu tarz diyaloglar, öğrencinin sadece matematik öğrenmesine değil, öğrenme sürecini kavramasına da katkı sağlıyor. Emek gerektiren adımların başarıya ulaşmadaki rolünü anlaması, gelecekteki öğrenme yolculuğu için değerli bir ders olacak.
"Neden sürekli oyun oynamıyoruz?" sorusunun altında yatan "Önemli kısımları atlayıp hemen eğlenceli olana geçelim" düşüncesini çok iyi yakalamak ve öğrencinin anlayabileceği bir dille yanıtlamanın önemini paylaşmak istedim.
Sizce bu nasıl bir yaklaşım. Siz neler yapıyorsunuz? Deneyimlerinizi yorum olarak paylaşın!
Matematik yaz programları için websitemizi inceleyebilirsiniz.
Blog sayfamızdan daha farklı ücretsiz eğitim danışmanlığı ve öğrenci koçluğu içeriklerine ulaşabilirsiniz.


Yorumlar